24
etmişlerdi. Dahası doğayı ve diğer canlıları sadece hiçe sayarak hareket ediyorlardı. Ben de pek farklı sayılmazdım ama robotlarla olan her sohbetimde biraz daha farkına varıyordum.
Başlarda yok saymaya çalışıp düzenin normal olduğunu kendime inandırmaya çalışıyordum. Tüm insanlar bu şekilde düşünüyordu, hepsi hata yapmış olamazdı. Belki de robotların isti-lası bu kafa kurcalayıcı arkadaşlıkları ile baş-lamıştı. Kim bilebilir ki? Fakat gerçek şu ki çok hızlı bir şekilde sadece yok ediyorduk. Bilinen dünyanın tarihine bakıldığında sözde süper, dahi, kurnaz ve modern aklımızla sadece sonu-muzu hızlandırıyorduk. Gerçek olan doğa-mızdan kopmuştuk, sürekli üretimler yaparak bunları haklı çıkartacak nedenler üretiyorduk. Gücümüzü ihtiyaçtan uzak, tüketimlerden alı-yorduk. Üretimlerimizin bedelleri her geçen zaman daha da ağırlaşıyordu. Yaratmak, yeni-lenmek, iyileştirmek için değil tüketmek için üretiyorduk…
Diğer şirketlerin askerlerini ve robotlarını cephede görmeye başlamıştık. İnsanlar yeni geliştirilen silahlarını denemek için can atı-yordu. Ama ben ve diğer askerler şirket baş-kanlarının bu son görüşmesini beklemek
23