Deney tüpüne girmeyeli epey bir zaman olmuştu. Araştırmalarım sırasında "Tâ-He" ve "Yâsîn" sûreleri çok ilgimi çektiği için bunlar üzerinde yoğunlaşmaya başlamıştım. Bu kez bu iki surenin arka arkaya tilavetini dinleyecek, deney tüpündeki manyetik güçlendirme ve bilinç yoğunlaşması deneyimini bu şekilde yaşamaya çalışacaktım.
Gerekli hıza ulaştığımda "Tâ-He" suresinin 1. ayetinde, Yüceler Yücesinin İnsana, bana, yani kendime hitabını hissettim.
1'inci, 2'inci, 3'üncü ayetlerde "Ey İnsan, Bu Kur'an'ı sana seni bedbaht etmek için indirmedik, Yalnızca bir öğüt, uyarı olsun diye indirdik, onu..." hitabı tüm benliğimde hissettim.
6. ayetin tilaveti, "Göklerde ve yerde ve bunların arasında ne varsa, hepsi O'nundur" esnasında içinde bulunduğum huşu durumum arttı. Öyle ki, bunu dinlerken kendimi ölü hissettiğim toprağın altında çıktım.
Yeryüzünden yukarılara doğru, göklere, boşluğa, uzaya doğru süzülüp, kayıp gittim. O'nun olan tüm varlıkları, yoklukları gördüm. Şahit oldum.
Sonraki ayetler medya oynatıcımda tilavet edilmeye başladığında, Hazret-i Musa peydahlandı sahnede, Yüce Yaradan Musa ile konuşuyordu.
İlerleyen ayetlerde Musa'nın elindeki asanın yılana dönüştüğüne şahit oldum. Dudaklarımdan "Yarabbi, mucizen olmadan inandım, mucizene şahit oldum, yine inanıyorum" dökülüverdi.
Daha sonra, ayetler Musa ile Firavunun diyaloglarının olduğu anları anlatıyordu.
Boy ölçüşmenin olduğu 65-70 ayetlerinde, gerçekleşen mucizeye şahit oldum.
"Tâ-He" suresinin ilerleyen ayetlerinde, 105, 106, 107'de, Kıyamet Günü geldiğinde dağların, tepelerin nasıl toz haline geldiğini, dümdüz olduğunu gördüm, Daha doğrusu deney tüpünün bulunduğu odada 3-Boyutlu Hologramın içerisinde bu ayetin hakikatini ya şadım.
Tilavet devam ederken 115. ayette, Âdem'i gördüm. Yüceler Yücesi Yaradan meleklerine, "Âdem'in önünde secde edin" diyordu. Âdem'in önünde bir tek İblis secde etmedi. "Fesübhanallah!".
124. ayette zikirden, Allah'ı anmaktan bahsediliyordu. Dudaklarımın ucuna "Ezkürullah-i Zikran Kesira" geliverdi. Allah'ı Bolca Anın!". Kıyamet gününde kör olarak uyananlardan olmama dileğim, gönlümden geçti.
Sure, 135. ayette sona erirken akıbetimin Salihlerden yana olması dileğiyle "Âmin" dedim.
Sûrenin tilaveti medya oynatıcısında sona erdiğinde ben de kumandayı çalıştırıp, yavaş yavaş hızımı kestim ve durdurdum.
Bu çok farklı bir deneyim idi. Yerlerin, göklerin arasındakilerin, yerin altının ve bunları işgal edenlerin
sahipsiz olmadığım anlamış, Hazreti Musa'nın yaşadıklarının bir kesitine şahit olmuştum.
Bu yaşanılanlardan sonra projenin ikinci bölümünü, Ya-Sin suresinin oluşturacağı holografik ortamı ve yaratacağı, bana yaşatacağı ruh halini, huşu durumunu büyük bir iştiyak ile istedim. Medya oynatıcıda zaten arka arkaya hazırladığım için Ya-Sin suresinin tilaveti hemen akabinde başladı.
Ya-Sin suresinin tilavetini hu şu içerisinde dinleyerek deney tüpümde, ayetlerde anlatılanlarla osilasyona girip kendimi Yaradan'ın hitabına muhatap bildim.
Bu osilasyon, 51. ayetin okunmasına kadar benim huşu durumunda kalmamı sağladı. 51. ayete gelindiğinde kulaklarımın zarını titreten bir Sur sesini, Sura üfleniş sesini işittim.
Gözümün önünde canlanan şu idi: Toprak yarılıp, içerisinden binlerde meyyit çıkıyor, arkasından bir patlama işitilip, mizan kuruluyordu. 58. ayette, "Selamün Kavlen min Rabbirrahim" ayetine gelindiğinde içinde yaşamış olduğum huşunun en üst mertebelerine çıktığımı hissettim.
Bana bir şeyler oluyordu. Ya Rabbim, bu nasıl bir hal idi! Çocukluğum, okul yıllarım, üniversite yıllarım, ilk iş deneyimim, askerlik günlerim, evlenmem, oğlumuzun dünyaya gelişi ve 24 yaşına kadar ki büyüme evresini bir an içerisinde gözlerimin önünden geçen bir film şeridi gibi yaşadım.
Oğlumuzdan başka bir çocuk sahibi olamadığımızdan tek çocuğun küçüklüğünü artık unutmaya başlamış,
Yaradan'dan ölürken oğlumuzun çocukluk hallerini bir kez daha yaşatmasını defalarca niyaz etmiştim. Şimdi bu duam kabul olmuş, o güzel günler, oğlumun bebeklik ve çocukluk yıllarını bir kez daha yaşamış gibi oldum.
Ya Rabbi, bu hal... Allah'ım, yoksa Sen'in Rahmetine mi kavuşuyordum?
Bundan sonraki ayetleri ne duydum, ne de hissettim. Sadece 83. ve son ayette, sadece, zihnime takılan "ve ileyhi türceun" yani, mealen: "hepiniz O'na döndürüleceksiniz" ibaresi bilincimde çınladı durdu ve bir daha artık hiçbir şey hissetmedim.
-S0N-